Engin Geçtan ve Timuçin Oral’ın 2000 yılında Açık Radyo'da yaptıkları program ‘Dünya Hali’ 19 Şubat’ta kaybettiğimiz Engin Geçtan’ın ardından yeniden yayınlanıyor. Toplumun dinamikleri ve eşlik eden psikoloik süreçlerle ilgili izlenim ve düşüncelerin serbest çağrışımlarla konuşulduğu, aramızdan kişilerden yazar ve gezginlere sürpriz konukların da yer aldığı bu programda Geçtan ve Oral ülkemizde ve dünyada yaşananlara uzmanlık alanları olan psikiyatri perspektifinden bakarak, toplumun ve bire ...
…
continue reading
Son program, 25 Nisan 2001 günü dünyanın o günkü halinin nasıl olduğu ile başlıyor. Programcılar sözü buradan kendi hallerine getiriyorlar ve Engin Geçtan, “İtekleyen hıza direnebilme yolu”nu o güne dek öğrendiklerine bağlayıp “cepten yediği”ni söylüyor. Oluşan kaotik ortam ve iklim krizi nedeniyle insanın yaşadığı dram, doğada olanı biz yaratmamış…
…
continue reading
18 Nisan 2001 tarihli Dünya Hali Engin Geçtan’ın klasikler arasında yer alan İnsan Olmak1 kitabının yazılma öyküsüyle başlıyor; Geçtan, “Çok satıldığında ve okunduğunda bu yazarın değil kitabın başarısıdır, kitap okuyucuyla iyi bir ilişki kurmuştur,” diyor. Sondan bir önceki program olması sebebiyle programcılar bununla ilgili duygularını, dinleyic…
…
continue reading

1
İki Seçenek Olsa, Seyretmeyi mi Seçerdiniz, Seyredilmeyi mi?
55:49
55:49
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
55:49Dünya Hali’nin son konuğu 11 Nisan 2001’de Nuray Mert oluyor. Radyoda olmak, TV’de olmak farkı, her şeyin uzmanına danışılma çabası, Biri Bizi Gözetliyor evi ve orada yaşananlar, fark edilme ihtiyacı, yabancılaşma ve isimsizlik, seyretmeyi mi tersini mi seçtiğimiz konuşulup organize toplum içinde insanın, “Birey olarak dahi ama toplumsal olarak ger…
…
continue reading
28 Mart akşamı Dünya Hali’nde Sadanüvis programını yapan tiyatro sanatçısı Cemal Ünlü ile tiyatroda yaşadıkları ve yaşattıkları, “role girmek/girememek” olgusunun psikodramadaki izdüşümü konuşuluyor. Engin Geçtan buradan hareketle Zerka Moreno’nun bir terapi yöntemi olarak psikodramayı keşfetme öyküsünü anlatıyor. Tuluat ile kendiliğindenlik tiyatr…
…
continue reading

1
Yaşadığımız Şeyi Öldürdükten Sonra Daha mı Çok Seviyoruz?
58:02
58:02
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
58:0221 Mart 2001’de programcılar, Timuçin Oral’ın bir toplantıda tanıştığı, balonla dünya seyahati yapan Bertrand Piccard’ın yaşadıkları üzerinden kendi paraşütçülük ve balonla uçuş deneyimlerini paylaşıyorlar. Söz, tek başınalık ile yalnızlığın farklılığına, ayrılamama, bırakamama, gitmeye izin vermeme olgularının cep telefonu kullanımından komşuluk i…
…
continue reading
14 Mart Tıp Bayramı’nda programcılar yazar Cem Akaş’ı konuk ediyorlar. Popüler kültürün tanımıyla başlayan söyleşi, 70’li yılların kültürüne, enformasyon depolamanın anlamına, oradan da yazar ve hekim gözüyle içgörü kavramının tanımına geliyor. Cem Akaş, yazar Engin Geçtan’ın zamana karşı içgörüsü olmasının önemini vurguluyor ve bir tür gelecek kay…
…
continue reading

1
Ekonomik Kriz ve Temel Güven Duygusunun Yitimi
55:06
55:06
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
55:06Anayasa kitapçığının cumhurbaşkanı tarafından başbakanın önüne fırlatılmasıyla başladığı iddia edilen ekonomik krizin Türkiye’de kendisini bütünüyle göstermeye başladığı mart ayının ilk haftasındaki bu program, “Hiçbir şeyin fiyatının olmaması, herşeyin fiyatının Amerikan dolarıyla belirlenmesi ama doların bir fiyatının olmaması” tespitiyle başlıyo…
…
continue reading

1
“Yaşantıyı Doruk Noktasındayken Kesiniz, Yoksa İnişe Geçiyor”
56:19
56:19
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
56:194 Nisan 2001 tarihli programda Geçtan ve Oral’ın söyleşisi, liderlik konusundaki zaafın insanların grup fantezileri üretip daha ilkel dürtüler sergilemelerine ve ayin gibi grup etkinliklerine özlem duymalarından, medyanın gösteriye dönüşen haberciliğine, [Jean] Baudrillard’ın tanımıyla “Körfez Savaşı’nın pornografik niteliği”nden hepimizin medya ta…
…
continue reading
28 Şubat 2001’de programcılar ilk kez tümüyle mesleki birer anekdotla, kendi mesleki öyküleri içinde karşılaştıkları ilk hastalarını o gün ve şimdi nasıl değerlendirdiklerini anlatarak Dünya Hali’ne başlıyorlar. Bir konuda derinlemesine giderken bütünden kopmanın ve derinliğine gidilenin bütünün içindeki yerini anlayamamanın günümüzde tıp eğitimini…
…
continue reading
21 Şubat 2001 tarihli programda Engin Geçtan ve Timuçin Oral’ın konuğu bir kez daha Açık Radyo’da Daldan Dala programını yapan Osman Tümay. Önceki programda da olduğu gibi, söyleşi Osman Tümay’ın hoş sohbetiyle daldan dala akıyor. Bu kez, Küba anılarından başlayarak, anılar ve anekdotlar ile Oğuz Atay’a, oradan Brian Eno ve Marcel Duchamp’a geliyor…
…
continue reading
14 Şubat 2001 Sevgililer Günü’nde programcılar Sevgililer Günü’nün ülkemizde daha önce neden olmadığını, günümüzün tüketilen ilişkilerinin neye evrildiğini ve bunun bedellerini konuşuyorlar. Söyleşi, “Felek nedir?” sorusu üzerinden gölge kavramına, bireylerin kendi gölgeleriyle tanışıklıkları olup olmadığına ve Engin Geçtan’ın veciz sözüyle, “kendi…
…
continue reading
7 Şubat 2001 günü Dünya Hali’nde ilişkiler üzerine konuşuluyor. Kişilerin zedelenme korkuları nedeniyle ilişkilerde kendilerini kendilerine saklamaları ve günü yaşayamayan ya da ilişkisizlikler içinde kalan insanın ölüm korkusunu sık yaşaması ele alınıyor. Başkasıyla olan ilişkide kendimizin farkına varmak, zihnimizi tanımak olgusu tartışılırken, E…
…
continue reading

1
“İnsan Bir Şeyi Çok İsterse O Şey Olur, Ama Ismarlamamak Kaydıyla”
51:40
51:40
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
51:402001 yılı Ocak ayının son günü psikiyatri uzmanı Cem Hızlan’ın konuk olduğu Dünya Hali’nde asıl işler, uğraşlar, meslekler yanında yapılan diğer “işler”; bunlar sırasında zamanın nasıl algılandığı, hobi olarak yazmak, sanat faaliyetleri ve “bahçede tekne inşaa etmek” üzerine sohbet ediliyor. Bu yapılanların keyfi, ayrılan zaman, dışarıdan bunun nas…
…
continue reading
Tarih 24 Ocak 2001, bu kez yazar Buket Uzuner Dünya Hali’nde konuşuyor ama, “Ben konuşmasını yazmak kadar iyi beceremediğim için yazıyorum,” da diyor. Denizaltı kaptanı ya da astronot olmak isterken yazar olan ama aynı zamanda kendini gezgin olarak tanımlayan Uzuner’in gezi maceralarıyla başlayan söyleşi, yaşamın özünü oluşturan ayrılıp birleşmeler…
…
continue reading

1
“Pozitif Elektrik Aldım” da Ne Demek? Fizik Laboratuvarında mıyız?
54:31
54:31
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
54:31Programcılar 17 Ocak 2001’deki bölümde Tolga Dizmen’in, “Radyoda program yapmak sizler için ne demek?” sorusunu yanıtlarken oradan duyguların ifadesine, toplum içindeki tavrımızı arketipler üzerinden tartışıyorlar. Delilik, dahilik, pervasızlık ve otorite karşısında özerk olamamanın getirdikleri konuşulup nihayet “kötü bir alışkanlık olarak düşünce…
…
continue reading
10 Ocak 2001 tarihli programa Dünya Hali dinleyicilerinden Onur Dokudan konuk oluyor. “Psikiyatri insanı iyileştirir mi, yoksa ortama daha iyi uyum sağlamasını mı sağlar?” sorusunun yanıtlarıyla ilerleyen söyleşi insanı anlamanın bir sınırı olup olmadığıyla sürüyor. Psikoterapinin kişinin yaratıcılığa etkisi, anlam atfetme ve post-mortem çabamız, J…
…
continue reading
3 Ocak 2001’de Dünya Hali’nin de dinleyicilerinden Açık Radyo programcısı Osman Tümay’ın konuk olduğu programda, kendini seyretmek, farkında olmadan, “omurilik”ten yapıverdiklerimiz, geleceğe egemen olma çabamız bugünü yaşamamıza engel olur mu sorularının cevapları tartışılıyor. Kişi “kendi zamanını yaşarken” başkalarıyla birlikteyse uyum sağlanabi…
…
continue reading
20 Aralık 2000’de Dünya Hali dinleyicilerinden Ayşe Güvenir’in konuk olduğu programda eski ve yeni öğrencilerin tarzları, ilişki adı altında yaşanan “ilişkisizlik”, “geyik yapmak”, “ayrılamamak”, “selamı karşıdan beklemek” ve “nostalji yapmak” konu ediliyor. Yaygınlaşan cep telefonlarının toplumda kullanımı ve getirdikleri konuşuluyor.…
…
continue reading

1
Tarihî Olay ve Romanlar Bağlamında Seyretmek ve Seyredilmek Üzerine
55:00
55:00
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
55:0013 Aralık 2000 tarihli programda tarihî romanların magazin merakıyla ilişkisi, insanın doğadan kopmasının getirdiği köksüzlük ve kültürsüzlük; günümüz kültürünün içeriksiz konuşmaları, incinmeye verdiğimiz kızgınlık tepkisi ile insanları yücelterek ya da değersizleştirerek kendimizi nasıl yansıttığımız konuşuluyor. Engin Geçtan, tarihî özellikler t…
…
continue reading

1
Bir Fotoğrafın Çağrıştırdıklarıyla Çocukluk, Çocuksuluk, Tümgüçlülük
53:59
53:59
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
53:596 Aralık 2000 tarihli programda günün konuğu haberci Coşkun Aral. Aral’ın Sözün Bittiği Yer albümünden bir fotoğraftan yola çıkarak savaş, savaşta çocuk olmak, çocuksuluk ve çocuksu tümgüçlülüğün yetişkin yaşamdaki izdüşümleri konuşuluyor. Reha Çamuroğlu’nun İsmail romanınında sözü geçen, “Fark edilmeyeceksin ama varolacaksın,” cümlesi ile iz bırak…
…
continue reading

1
Geleceği İpotekleme Çabası, Yaşam ve Ölüm Korkusu
54:02
54:02
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
54:0229 Kasım 2000’de hazırlıksızlığın yaşattıkları ve geleceği denetleme çabasının bizi getirdiği yer konuşulurken söz yaşam ve ölüm korkusuna geliyor. Kendiliğindenlik mecazi ve gerçek anlamdaki dansta nasıl yaşanıyor? İnsan kendinden neden “biz” diye söz eder? Kendimizi anksiyeteden korumak için nasıl dışarıda tutarak olaylara bakıyoruz? Bu kez komik…
…
continue reading
22 Kasım 2000 gecesi bu kez Engin Geçtan tek başına, yaşamın ısmarlanamazlığını anlatarak Milan Kundera’ya atıfla, “Hayat bir kere yaşandığı için yargılanamaz,” diyor. I-Ching felsefesinin, “Ölüm, bir hayatın başına konulan taçtır,” görüşünü, “ama, hakkını vererek yaşanmış olan hayatın,“ diye pekiştiriyor. Ben ve şey ilişkisine değinip Buber’in tan…
…
continue reading

1
Iguazú’da Piranhalarla Mokoko Safari’den Patagonya’nın Sonsuzluğuna
36:19
36:19
「あとで再生する」
「あとで再生する」
リスト
気に入り
気に入った
36:1915 Kasım 2000’de bu kez Güney Amerika gezisinden dönen Engin Geçtan Brezilya’yı, Iguazú’yu, Punto Arenas’ı; çöl ve tundrada kilometrekareye iki insan, üç koyunun düştüğü Patagonya’dan yani hiçbir yerin ortasından, Açık Radyo’ya bağlanma gayretlerini ve belediye önünde radyo pankartıyla poz vererek gerçekleştirdikleri iklim aktivizmini anlatıyor. “A…
…
continue reading
8 Kasım 2000’de Engin Geçtan Güney Amerika yolculuğundayken Timuçin Oral tek başına yol ve yolculuk üzerine konuşuyor ve yolculuk çağrıştıran müzikler çalıyor. Bu çağrışımlarla, iki kişinin en yakın oldukları özel anlardan biri olan danstan söz ederek dansın da zaten başlangıcı ve seyriyle hayatın kendisini andıran bir yolculuk olduğunu anlatıyor.…
…
continue reading
1 Kasım 2000 tarihli programda Bulgaristan Ulusal Psikiyatri Kongresi’nden dönen Engin Geçtan, ayağının tozuyla komşumuzdan, onların bizi nasıl gördüklerinden ve ecdadının Filibe’ye uzanan öyküsünden söz ediyor. Söyleşi Ege Denizi’nin çevresinden dolanarak, Akdeniz’e, Edirne’de mola verip Dünya Hali’nin yeniden nasıl başladığına ve ecdat vesilesiyl…
…
continue reading