The TechSurge: Deep Tech VC Podcast explores the frontiers of emerging tech, venture capital, and business. For entrepreneurs, investors, tech professionals, or anyone interested in where technology is headed next. Presented by Celesta Capital, and hosted by Celesta Founding Partners Nic Brathwaite, Michael Marks, and Sriram Viswanathan. Join us as we examine the next major tech cycle, uncover emerging global tech hubs, and analyze where VC investment dollars are headed. Tune in to hear directly from Silicon Valley leaders, daring new founders, and visionary thinkers. Past guests on the podcast and TechSurge Live summits include Kara Swisher, Vinod Khosla, former PepsiCo CEO Indra Nooyi, Micron CEO Sanjay Mehrotra, and others. Each discussion delves into the intersection of technology advancement, market dynamics, and the founder journey, offering insights into the vast opportunities and complex challenges ahead. Episode topics include AI, data center transformation, blockchain, cyber security, healthcare innovation, VC investment trends, tips for first-time founders, and more. New episodes release every two weeks. Visit techsurgepodcast.com for more details and to sign up for our newsletter and other content!
“Her varlık, bu âlemde kendi kemal zirvesine ulaşma istikametinde ayrı bir yol takip eder. Tohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün yüzüne çıkar. Filizler, bir ömür boyu yata-kalka ancak başağa, goncaya ulaşabilir. Tomurcuk, yüz defa bağrını güneşe açar ve yüz defa gecenin karanlıkları karşısında gerilime geçer, sonra varlığa erer. Çiçekler, tipiyle-boranla savaşa savaşa yol alır. Anneler bin bir sancıyla ve inleye inleye doğum yapar. Yavrular, bir “rüşeym” halinde anne karnında belirir, karanlıktan karanlığa intikal eder; şekillerin ve kalıpların her çeşidine gire gire, tam dokuz ay sonra, o gül-endam kâmetiyle dünyaya ayak basar. Irmaklar çağlaya çağlaya, kayalara çarpa çarpa damınır, saflığa erer ve bulutun gözündeki damlalara denk hâle gelir. Sular, ne zorluklarla buğu buğu yükselir ve bulutlaşır. Varlık âleminde her şey, ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle hedefine doğru adım adım yol alır. Ya varlığın en eşrefi insanoğlu?
“Her varlık, bu âlemde kendi kemal zirvesine ulaşma istikametinde ayrı bir yol takip eder. Tohumlar toprağın bağrında çatlar, sonra rüşeymleşir; rüşeymler, sertlerden sert taş ve toprak tabakasıyla boğuşa boğuşa gün yüzüne çıkar. Filizler, bir ömür boyu yata-kalka ancak başağa, goncaya ulaşabilir. Tomurcuk, yüz defa bağrını güneşe açar ve yüz defa gecenin karanlıkları karşısında gerilime geçer, sonra varlığa erer. Çiçekler, tipiyle-boranla savaşa savaşa yol alır. Anneler bin bir sancıyla ve inleye inleye doğum yapar. Yavrular, bir “rüşeym” halinde anne karnında belirir, karanlıktan karanlığa intikal eder; şekillerin ve kalıpların her çeşidine gire gire, tam dokuz ay sonra, o gül-endam kâmetiyle dünyaya ayak basar. Irmaklar çağlaya çağlaya, kayalara çarpa çarpa damınır, saflığa erer ve bulutun gözündeki damlalara denk hâle gelir. Sular, ne zorluklarla buğu buğu yükselir ve bulutlaşır. Varlık âleminde her şey, ama her şey sabırlı bir bekleyiş, bitmeyen bir azim ve direnişle hedefine doğru adım adım yol alır. Ya varlığın en eşrefi insanoğlu?